Daha Verimli Çalışmak İçin Kurtulmanız Gereken 5 Alışkanlık
16 05 2021
Daha verimli çalışmak için yapmanız gerekenlerden önce yapmamanız gerekenleri bırakarak yola çıkmak daha verimli sonuçlar doğurabilir.
İş hayatında ve günlük yaşamımızda daha verimli olmak için birçok şeyi aynı anda yapmaya çabalıyoruz. Spor yapmak, düzenli beslenmek, çalışma saatleriyle kendimize ayırdığımız vakitleri doğru planlamak, günlük görevlerimizi aksatmadan yaparken sevdiklerimize de vakit ayırmak derken liste uzayıp gidiyor.
Sonuçta bir gün 24 saatten fazla değil ve listeye sürekli yeni bir “yapılması gereken” ekleyerek üretken olmayı beklemek akıllıca olmayabilir. Bunun yerine gün içinde üretkenliği öldüren şeyleri keşfedip yola onlarsız devam etmek çok daha verimli sonuçlar doğuracaktır. Gelin o verimsiz alışkanlıkları birlikte belirleyelim.
1. Cep telefonundan vazgeçmemek
Araştırma şirketi Deloitte’un geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir araştırmaya göre, insanların yüzde 88’i uyandıktan sonra bir saat içinde mutlaka telefonlarıyla ilgileniyor. Yüzde 55’i ise henüz işe gitmeden e-postalarını kontrol ediyor.
Teknolojiyi ve teknolojik cihazları eleştirmek klişe haline gelmiş olabilir. Sonuçta çalışmak için bile bu cihazlara bir şekilde muhtacız. Ancak bu cihazların da motivasyon, üretkenlik, bir şeye yoğunlaşma gibi sadece çalışmanın değil verimli bir gün geçirmenin önündeki en büyük engel olduğu birçok kez kanıtlandı.
Gün içinde elbette kafayı dağıtmak, gündeme göz atmak, arkadaşlarla sohbet etmek için cep telefonlarıyla meşgul olacağız. Ancak bunu henüz güne başlamadan önce yapmak, verimsiz bir güne merhaba demek.
Uyumadan önce telefonu uçak moduna alarak, günün ilk saatlerinde ve kendinizi en verimli hissettiğiniz anlarda “rahatsız etme” modunu kullanarak işe başlayabilirsiniz.
2. Yorgun düşene kadar çalışmak
Bir projeyi bitirmek için geç saatlere kadar çalışmanız gereken zamanlar olsa da bu uzun vadede verimli bir yöntem değil. Herhangi bir iş için bitkin düşene kadar çalıştıysanız, büyük ihtimalle son birkaç saatlik çalışmanız sonuca etki etmekten çok uzaktır.
Son derece üretken insanlar, bir şeyleri adeta çabalamadan başarır gibi görünürler. Zira o noktaya gelmeden çok önce dururlar. Nitekim bilişsel yeteneklerimiz de sınırlıdır. Araştırmalara göre zihnimizi günde sadece üç saat yüksek verimde kullanabiliyoruz. Bu altın saatleri önemli olan şeylere ayırın. Elbette bu üç saatten sonra da çalışabilirsiniz ancak performansınızın düştüğünü hissettiğinizde durmalısınız. Sonuçta, ertesi gün iyi performans gösterebilmek için dinlenmeniz gerekir.
Daha iyi zihinsel performans için dinlenmeye, enerji tazelemeye ve yeniden odaklanmaya yardımcı olmak için gün içinde düzenli molalar vermeyi unutmayın. Ancak bu şekilde daha uzun süre derinlemesine çalışabilirsiniz.
3. Sonuçlardan çok sürece odaklanmak
Verimlilik, bir saat içinde olabildiğince fazla görev tamamlamak, okunmamış e-posta bırakmamak veya bir yığın planlama uygulaması kullanmak anlamına gelmiyor. Verimlilik tamamen elde ettiğiniz sonuçla ilgilidir. Verimliliği ölçmenin en etkili yolu da sonuçlara bakmaktan geçer. Ne denli verimli çalıştığınızı anlamak için gün sonunda el ettiğiniz çıktılara bakmalısınız.
Elbette süreç de göz ardı edilmemelidir. Nitekim sizi sonuca götüren yol boyunca aldığınız kararlar ve attığınız adımlardır. Ancak bunlara gereğinden fazla yoğunlaşmak sonuca giden yolu uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Elde etmek istediğiniz şeyin ne olduğuna karar verin. Sonuçlarınızın hedeflerinize doğru ilerlediğinden emin olun. Böyle düşünmeye başladığınızda üretkenliğiniz de artacaktır.
4. Zaman “bulmaya” çalışmak
Bir işi yapmak istemediğimizde bahane cümlelerimiz hazırdır: “Zaman bulamadım. Vakit ayıramadım. Zamanım yoktu.” Ancak o işi gerçekten yapmak isteseydik veya yapmak zorunda olsaydık mutlaka zaman “bulurduk.”
Üretken insanlar istedikleri şeyleri yapmak için zaman bulmazlar, zaman yaratırlar. Eğer onlar için gerçekten önemliyse, programlarını ona göre ayarlayacak ve bunun yapılmasını mutlaka sağlayacaklardır. Zamanlarını nasıl organize edeceklerini ve yöneteceklerini bilirler.
Sık sık ertelediğiniz temel şeyleri belirleyin. Sonra onlar için zaman bulmaya çalışmayın, zaman yaratın. Zamanınızı ve programınızı onların etrafında oluşturun.
5. Sınır çizmemek
Günde 12 saat çalışmayla övünmek bir üretkenlik göstergesi değildir. Günün yarısını görevlerle, projelerle geçirmek, sürekli meşgul görünmek sadece verimsiz olduğunuzu değil, hayattaki pek çok şeyi de ıskaladığınızı gösterir.
Üretken insanlar zamanlarına sınırlar koyarlar ve önemsiz şeylerin önemli olanın önüne geçmesine izin vermezler. Bu uzaktan sert ve kaba bir tutum gibi gelebilir. Ancak aksine kendileri için en önemli olan şeylere, insanlara, aktivitelere odaklandıklarını gösterdikleri için saygı görürler.
Verimli çalışan insanlar, iş akışları konusunda da çok katıdır. Örneğin yaratıcı işler için sabah saatlerinin kendileri için en iyisi olduğunu düşünürlerse, telefon görüşmelerini öğleden sonraya planlarlar.
Dikkatinizi dağıtan ve sizi sonuçtan uzaklaştıran isteklere, telefonlara, bildirimlere, davetlere kibarca "hayır" demeyi öğrenin. Size en uygun iş akışını bulun ve gününüzü buna uyacak şekilde planlayın.