Fast Food Markalarının Hikayeleri

Özellikle sıfırdan büyüyerek globalleşenlerin hikayeleri bambaşka olur. Başarılarında etkili olan faktörler, dönemin şartları ve ihtiyaçları, halkın marka karşısındaki tutumu ve patronların markaya olan aidiyetleri… Tüm bu denklemlerden unutulmaz anlar, anlatılarak efsaneleşen olaylar çıkar.

Fast food söz konusu olduğunda ne kadar sağlıklı beslenme diyetlerine koşmaya çalışsak da “1 kereden bir şey olmaz!” diyerek lezzetli bir hamburgere ya da enfes bir pizzaya hayır diyemediğimiz anlarda bulabiliriz kendimizi. Peki bu tatlı kaçamaklar marka yolculukları esnasında neler yaşadılar hiç merak ettiniz mi? Hadi bir bakalım!

McDonalds

Dünyanın en çok bilinen fast food markası McDonalds demek çok da yanlış olmaz. Yüzlerce ülkede açtığı binlerce şubesiyle ona asla hayır diyemeyen milyonlarca müşteri ağına sahip. Richard ve Maurice McDonald kardeşlerin kurduğu bu işletme ilk kez 1940 yılında Kaliforniya’da açıldı. Başlangıçta küçük çapta bir restorantken kardeşlerin özenli, hızlı ve pratik servis yöntemini kullanması sayesinde kısa zamanda büyüdü. Self servis ve paketleme uygulamaları o döneme dek pek de görülmüş bir şey değildi. McDonals’a hayran olan girişimci Ray Kroc’un haklarını satın almasıyla da marka global yolculuğuna doğru hızlı bir ivme kazandı. 1961 yılına gelindiğinde yani kuruluşundan tam 21 yıl sonra McDonalds’ın 228 şubesi vardı. Ray Kroc ve McDonalds kardeşlerin arasında yaşanan tatsızlıklarla ilgili biraz daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler için The Founder filmi şiddetle önerilir.

KFC

Kentucky Fried Chicken, herkesin bildiği adıyla KFC dünyanın en büyük fast food zincirlerinden biri. 1952 yılında yol kenarında pişirdiği lezzetli tavukları satan Albay Harland Sanders’ın temellerini attığı marka, 11 baharatlı gizli tarifiyle gönülleri fethetmişti. Albay, zorluklarla geçen hayatının üstüne, bir de bu lezzetli tarifini satmak için çıktığı Amerika yolculuğunda tüm kapılar yüzüne kapanınca iyice bunalıma girmiş, intihar girişiminde bile bulunmuştu. 2 yılın sonunda tarifini satabileceği restorantı 1009. denemesinde bulan Sanders’in hayatı bu olaydan sonra tamamen değişecekti.

Burger King

1954 yılında ilk kez kapılarını açan markanın ilk adı Insta’ydı. Savaş sonrasında çocuklu ailelere uygun fiyatlı burgerler hazırlayan markanın kurucuları James Mclamore ve David Edgerton çifti oldukça iddialı bir başlangıç yapmışlardı. McDonalds’ın en büyük rakibi olan bu işletme Miami’de ızgara etlerinin ünü sayesinde hızla büyüdü. Yıllar sonra isimlerinden Insta’yı atarak Burger King adıyla yollarına devam eden şirketin yüzlerce ülkeye yayılmış binlerce şubesi var.

Coca Cola

Mide hazımsızlığı çekenler için hazırlanan bu içeceğin tarihi 1886 yılına kadar uzuyor. ABD’nin Georgia eyaletinde yaşayan ve eczacılık yapan John Pemberton, zamanını mide hazmını kolaylaştıracak bir şurup hazırlamakla geçiriyordu. Karbondioksit ve alkol olmadan elde etmeye çalıştığı bu şurubu, bir çaydanlığın içinde karbonatlı sudan elde ederek karamelize edilmiş şekerle tatlandırarak elde etmeyi başardı. Elbette formülü şimdi bile sır gibi saklanıyor ancak o zamanlarda kola olarak insanların bu karışımı içtiğini bilmek de oldukça ilginç. Evde denemeyiniz, artık çok geç…

Pepsi

1893 yılında eczacılıkla uğraşan Caleb Bradham, orijinal formülünü geliştirdiği bu içeceği “Brad’in içeceği” olarak üretti. Limon, şeker, karamel, kola fındıkları, su ve daha birçok farklı aromanın harmanlandığı maddelerden oluşan bu içeceğin adı, akılda kalıcığı göz önünde bulundurularak Pepsi-Cola şeklinde değiştirildi.