kitap

Mutlaka Okunması Gereken 5 Klasik Roman

13 08 2021

Kitap okumak hem ruhu hem zihni besleyen en önemli aktivitelerin başında geliyor.

Peki hangi kitaplarla bunu yapabiliriz? Elbette günümüzde de çok nitelikli ve güzel eserler ortaya çıkıyor ancak bu konuda yüzümüzü klasiklere dönmek, tüm zamanlara hitap edebilen büyük yazarların kalemlerine güvenmek doğru bir adım olacaktır. İşte mutlaka okumanız gereken klasikler:

1. Charles Dickens - İki Şehrin Hikayesi

1859 yılında kaleme alınan, 200 milyona ulaşan satışıyla, tüm zamanların en çok okunan dünya klasikleri kitaplarından İki Şehrin Hikayesi, fazlasıyla sürükleyici bir konuya ve akıcı bir dile sahip. Dickens bu kitabıyla, Fransız İhtilali ve sonrasında halkın yaşadığı acı dolu günleri okuyucularına anlatmaya çalışıyor.

Suçsuz yere 18 yıl hapis yatan, hapsedildiği Bastille zindanından kurtarılan Doktor Manette ile iş işten geçmeden İngiltere'ye göndermiş olduğu kızının on sekiz yıl sonra buluşmaları ve Londra'da yeni bir yaşam kurmaları; sevgi, dostluk, dolu bu yaşamın Paris'te gelişen devrim dalgasının haberleriyle gölgelenişi, iki şehri yansıtıyor okuyucuya. Paris'teki karanlık günlerin karşısında Londra'daki aydınlık ve sakin günler yer alıyor.

2. Victor Hugo - Notre Dame’ın Kamburu

Yazarın 6 ayda tamamladığı kitap 1831 yılında basıldı. Hugo bu kitabıyla insanların hayatında yoksulluğun ve kaderin etkilerine değiniyor. İnsan hayatında kaderin yerini de sorgulamış, kaleme alındığından bu yana birçok sanat eserine, özellikle de filmlere esin kaynağı olmuştur. O dönemlerde oldukça bakımsız olan Notre Dame Katedrali yıkılmak istenir. Victor Hugo halkın ilgisini çekmek adına kitabı yazar. Sonuç ise başarılıdır, kitaptan sonra katedralin yıkım kararı iptal edilerek, onarım yapılır.

Kitap kilisede zangoçluk yapan Quasimodo’nun, Esmeralda’ya olan hüzünlü aşkını anlatıyor. Çirkin bir bebek olarak dünyaya gelen Quasimodo ailesi tarafından kiliseye bırakılır. Burada büyüyen Quasimodo kilise çancısı olarak görev yapar. Ancak ilerleyen yıllarda zil sesinden dolayı kulakları duymamaya başlar. Bir gün Esmeralda ile tanışır ve ona aşık olur. Esmeralda ise başka bir adamı sevmektedir. Bir gün işlenen bir cinayet Esmeralda’nın üzerine kalır. Quasimodo ise onu kaçırarak kiliseye sığınır.

3. Gustave Flaubert - Madame Bovary

Realist tarzda yazılmış olan Mademe Bovary yazarın en ünlü eserleri arasında yer alıyor. Öyle ki; Time dergisinin hazırladığı “Tüm Zamanların En İyi On Kitabı” listesinde ikinci sırada bulunuyor. Madam Bovary, 19. yüzyıl Fransız kadınının bastırılmış hayatını ve iç dünyasını şeffaf bir şekilde ele alırken, dönemin kadın erkek ilişkilerine de yansıtan bir başyapıt. Tam olarak hayattan ne istediğini bilemeyen, hep bir arayış içerisinde olan bir kadının hikayesi anlatılan kitap, özellikle kadın okuyucuların ruhuna tercüman olacak cinste bir eser.

4. Gazap Üzümleri – John Steinbeck

İngiliz yazar John Steinbeck tarafından 1939 yılında yazılan kitap, Amerika’da yaşanan ekonomik buhranı ve kriz dönemlerini anlatıyor. Filmi de yapılmış olan kitabın son derece sürükleyici ve anlaşılır bir dili var. Gazap Üzümleri aynı zamanda yazara Pulitzer ödülü kazandırmıştır.

Kitap Amerika’da başlayıp tüm dünyaya yayılan ekonomik kriz esnasında, bir ailenin yaşam mücadelesini anlatıyor. Yoksulluk, açlık, hayatta kalma mücadelesi ve en önemlisi zorbalık gibi durumların üzerinde duruyor. Birçok aile gibi Joad ailesi de o güne kadar ekip biçtikleri tarlalarından zorla çıkarılırlar. İş bulmak amacıyla çıktıkları yolculukta ise sürekli üzücü olaylar yaşarlar.

5. Fyodor Dostoyevski- Yeraltından Notlar

Yeraltından Notlar, ilk kez 1864 yılında basıldı. Bir insanın iç çatışmalarına tanık olacağınız kitap, Dostoyevski’nin kalemini tanımak için en iyi seçeneklerden biri. En çok okunan klasiklerden biri olan eser “Yeraltı” ve “Notlar” olmak üzere iki kısımdan oluşuyor.

Kitabın ilk bölümü yazarın karamsar iç dünyasını anlatıyor. İkinci bölümde ise kendinizi birdenbire akıcı bir anlatımın içinde buluyorsunuz. Kendini son derece zeki bir insan olarak tanımlayan yazar, insanlardan kaçarak, yalnızlığı seçer. İnsanları sürekli eleştirir ve kendini bir türlü anlamayan arkadaşlarından nefret ederek kendini yeraltı dünyasına kapatır.