Türkiye'deki Antik Kentler

Bu değerli topraklar çağlar boyunca birçok medeniyetin dikkatini çekmiş olacak ki, tarihin her döneminde birçok toplum Anadolu topraklarında yaşamıştır. Bu durum Doğu’dan Batı’ya ülkemizin birçok bölgesine tarihi bir zenginlik getirmiştir. Türkiye’nin antik kentleri bu zenginliğin en önemli göstergesi. Ülkemizde bulunan antik kentler adeta insanlık tarihine yön veren gizli bir hazine. Binlerce yıllık medeniyetlerin izi bulunan bu yapılar geçmişteki toplum yaşamına dair birçok bilgi sunuyor. Biz de ülkemizin zengin topraklarından mutlaka görmeniz gereken antik kentleri sıraladık. Yazımızın devamını inceleyerek Türkiye’nin meşhur antik kentleri hakkında bilgi alabilirsiniz.

Efes Antik Kent

Dünya Miras Listesi’nde bulunan Efes antik kentin geçmişi M.Ö 6000 yıllarına kadar iner. Doğu ile Batı’nın kapısı olarak yorumlanan bu tarihi zenginlik, döneminin önemli liman kentleri arasında yer alır. Bunlara ek olarak Efes antik kenti dinler tarihi açısından da büyük bir öneme sahiptir.  Anadolu’nun eski zamanlarında doğurganlık ve bereket simgesi olan Kybele tanrıçasının yani Artemis kültürünün en büyük tapınağı burada yer alır. Ayrıca Selçuk Kalesi, St. John Bazilikası, İsa Bey Hamamı, İsa Bey Camii ve ST.Jean Kilisesi gibi önemli yapılar da Efes antik kentindedir.

Kadim uygarlıkların buluştuğu Efes kenti hakkında detaylı bilgi almak için yazımızı inceleyebilirsiniz.

Alacahöyük

Türkiye’deki antik kentler listesinin bir diğer konuğu Alacahöyük. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bu bölge, 4 farklı çağın zenginliklerini barındırıyor. Kalkolitik Çağı, eski tunç Çağı, Hitit ve Frig çağına dair önemli eserler burada sizi bekliyor. Tunç Çağı ve Hititler döneminin önemli bir sanat ve din merkezi olan bu bölgede oldukça etkileyici yapılar mevcut. Sfenksli kapıdan kral mezarlarına birçok tarihi mirası tanımak ve bu bölge hakkında detaylı bilgi almak için yazımızı inceleyebilirsiniz.

Pergamon Antik Kenti

Günümüzde Bergama olarak bilinen Pergamon, birçok krala ev sahipliği yapmış kadim bir şehir. Helenistik dönemden itibaren birçok medeniyetin doğduğu bu şehir 2014 UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alır. Bu bölgeyi ziyaret ettiğinizde Roma, Doğu Roma ve Osmanlı dönemine ait birçok izle karşılaşacaksanız. Akropol, Bergama Müzesi, Kızıl Avlu ve Asklepion gibi tarihin zenginliğini yansıtan yapılar ise hafızanızda iz bırakacak. Krallara taht olmuş bu şehir hakkında detaylı bilgi almak için yazımıza göz atabilirsiniz.

Çatalhöyük

Neolitik dönemin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük, insanlık tarihine ışık tutan önemli bir değer. 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edilen bu bölge yaklaşık 9400 yıllık bir geçmişe sahip. Anadolu’da yerleşim tarihinin çok eskilere dayandığının en büyük kanıtı olan Çatalhöyük’te ilk ev mimarisi, ilk manzara resmi ve ana tanrıça kültleri sizi bekliyor. İnsanlık tarihinin başlangıç noktasında nasıl bir yaşam vardı soruları kafanızı kurcalıyorsa bu bölgeyi mutlaka ziyaret etmenizi öneririz. Bu bölgenin tarihi ve seyahat bilgilerine dair detaylı bilgi almak için “Anadolu'nun Binlerce Yıllık Hafızası: Çatalhöyük” yazımıza göz atmadan geçmeyin!

Göbeklitepe

İnsanlığın ilk toplumlaşma dönemine ait tüm soruların cevabı Göbeklitepe bölgesinde bulunuyor. Kazı çalışmalarının halen devam ettiği bu bölgenin yaklaşık 12.000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin ediliyor. Bir din merkezi olarak nitelendirilen bu bölge ilk inanç sistemine dair birçok bilgi barındırıyor. İnsan görünümünü andıran sütunlar, hayvan motifli taşlar ve insanlık tarihinin ilk tapınağı… Eğer toplum tarihinin sıfır noktasında inanç sistemleri ve yaşam nasıldı merak ediyorsanız cevaplar Göbeklitepe’de! UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunan bu bölge hakkında detaylı bilgi almak isterseniz, “En Eski Kutsal Alan Göbeklitepe Hakkında Her Şey” yazımıza göz atabilirsiniz.