Yoğun Adet Döneminde Beslenme
1 10 2021
Kadınların birçoğunun ortak sorunudur regl döneminde artan barsak sorunları, ağrılar, kramplar ve bitmek bilmez tatlı isteği.
Çoğu kadın için kâbus gibi geçen ve her ay tekrarlanan bu periyotlarda çeşitli beslenme hilelerinin kullanılması adet döneminde verilen savaşı kadının kazanmasına destek olur. Eğer sizde periyotları ile başı belada olanlardan iseniz, bu makalenin içinde yer alan beslenme stratejilerini uygulayarak daha rahat geçecek ve kilo almadan bitecek periyotlara merhaba diyebilirsiniz.
Halk arasında geçen yoğun adet döneminin bilinen diğer bir adı ağır menstrüel kanamadır. Eğer düzenli periyot döngüsü sırasında kadının kan kaybı 80 ml.’den fazla ise adet dönemleri normal uzunlukta bile olsa kadının ağır menstrüel kanama geçirdiği anlamına gelir.
Ağır menstrüel kanamaların beslenme bağımlı ve beslenmeye bağımlı olmayan çeşitli sebepleri olabilir. Beslenmeye bağımlı olmayan sebepler; uygun olmayan rahim içi araç kullanılması, miyom ve polipler, iltihaplı hastalıklar ve kansere yatkın hücrelerin bulunması olabilir. Beslenme ile ilintili olan sebeplerin başında ise demir eksikliği anemisi, A vitamini eksikliği, hipotiroid hastalığı gelir.
Periyotlarında yoğun kan kaybı ve ağrı yaşayan kadınların rahminde vücut için gerekli olan araşidonik asit isimli yağ asidinin fazla bulunduğu belirlenmiştir. Araşidonik asit artışı, rahmin iç bölgesinde çeşitli hormona benzer maddelerin fazla üretimine sebep olarak ağrı ve krampların şiddetinin yükselmesine neden olur.
Kronik demir eksikliği ağır menstrüel kanamaları tetikleyebilir. Bu nedenle kadınların demir yetersizliği açısından risk altında olup olmadığını bir doktor gözetiminde düzenli olarak kontrol ettirmeleri gerekir. Ayrıca bu riski taşıyan kadınların demir minerali ile ilgili şu önemli noktaları gözden kaçırmaması gereklidir.
Her gün en az 60 gram -1 hamburger köftesi- kadar et veya tavuk veya balık tüketilmelidir. Yağsız kırmızı etin demir mineralinin en zengin kaynağı olduğu unutulmamalıdır.
Ispanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerde yer alan demirin vücutta kullanılabilmesi için, bir miktar et veya tavuk veya balıkla birlikte tüketilmesi gereklidir. Bu nedenle koyu yeşil yapraklı sebzeler, et ürünleri ile birlikte etli sebze olarak pişirilebilir veya ızgara et yemeklerinin yanına bir miktar zeytinyağlı sebze yemeği olarak tüketilebilir.
Yumurta ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde yer alan demir mineralinin vücutta kullanılabilmesi için C vitamininin desteğine ihtiyaç vardır. Bu nedenle yumurta veya sebze yemeği tüketildiğinde yanında bir miktar karışık salata, söğüş yeşil biber, maydanoz, közlenmiş kırmızı biber gibi besinlerin yer alması veya taze sıkılmış meyve suyu içilmesi yararlı olacaktır.
Pekmez ve koyu renkli üzümler de demir minerali kaynağıdır. Günlük 1 yemek kaşığı pekmez veya 1 avuç koyu renkli üzüm (taze veya kuru) tüketilmesi beslenmeye demir açısından destek sağlayacaktır.
Öğünler ile birlikte çay veya kahve içilmemesi önemlidir. Çay açık ve limonlu olarak yemekten en az 45 dakika sonra içilmelidir.
Demir yetersizliği kan bulguları yardımı ile belirlenmiş ve doktorunuz demir desteği veya demir iğnesi kullanmanızı önermişse, lütfen doktorun talimatları doğrultusunda tedavinizi aksatmadan devam ettiriniz. Kimi demir desteklerinin iştah açtığına veya kabızlık yaptığına dair söylentiler çok fazlaysa da, bunların herhangi bir bilimsel dayanağı yoktur. Demir anemisi tespit edilen kişilerde, demir mineralinden zengin beslenme programının destek tedavi olduğunu, birincil tedaviyi aksatırsanız aneminin düzelmeyeceğini unutmayınız.
Demir yetersizliği anemisi tespit edilmemişse fakat anemiye eğilimli iseniz doktor ve diyetisyeniniz kontrolünde demir içeren bir besin desteği kullanabilirsiniz. Doktor ve diyetisyeninizin tavsiyesi olmadan demir desteği kullanmanız tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Çünkü demir mineralinin fazla alımı toksik –zehirleyici- etki gösterir ve karaciğer ile ilgili rahatsızlıkların ortaya çıkmasına veya idrar yolu enfeksiyonları başta olmak üzere birçok enfeksiyona yakalanmanızı kolaylaştırır.
Demir mineralinden sonra diğer önemli konu kan A vitamini düzeyleridir. Yapılan bilimsel çalışmalarda, periyotlarında ağır kanama yaşayan kadınların kan A vitamini düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır. Eğer A vitamini yetersizliğinden şüpheleniyorsanız ve gözlerinizde, deri ve ağız çevrenizde kuruluk, pullanma vs. gibi şikâyetleriniz varsa en kısa zamanda bir doktora başvurmanız gerekir. A vitamininden zengin yiyecekleri beslenmenizde ihmal etmemeniz de size destek olacaktır. Sarı, turuncu meyveler vücutta A vitaminine dönüştürülen aktif bileşenleri içerir. Süt ürünleri ve balıkta A vitamininin direk besinsel kaynaklarıdır.
Ayrıca ağır menstrüel kanaması olan kadınların beslenmesinde hayvansal kaynaklı yağları sınırlaması gerekir. Bu konuda uygulanması gereken beslenme stratejileri ise şunlardır:
Yağsız kırmızı et ve yağsız kıyma tercih edilmeli, koyun eti gibi yağlı etler kullanılmamalıdır.
Tavuk ve hindinin derisi tüketilmemelidir.
Tereyağı, sadeyağ, iç yağı gibi hayvansal yağlar tüketilmemelidir.
Süt ürünlerinin yarım yağlı veya light olanlarının tercih edilmesi daha sağlıklıdır.
Krema, mayonez gibi yağlı soslar minimum miktarda tüketilmeli ve eğer yemeklere eklenmesi gerekiyorsa yağı azaltılmış olanları tercih edilmelidir.
Kızartmaların içerisinde yer alan yanmış yağlar, rahim içinde serbest radikal oluşturarak ağrıların artmasına yol açabilir. Bu nedenle fırında, düdüklü tencerede, ızgarada pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.